ANONİM ŞİRKETLERİN PAY SENEDİ BASTIRMASI VE PAY SENETLERİNİN DEVRİ
Pay senetleri, anonim şirketler tarafından çıkarılan ve şirket sermayesine katılımı temsile yarayan kıymetli evraklardır. Anonim şirket ortaklarının şirket üzerinde sahip oldukları payları göstermesinin sonucu olarak sahibine; ortaklık hakkı, yönetimde oy hakkı, kar payı alma hakkı, rüçhan hakkı, tasfiyeden pay alma hakkı, bilgi edinme hakkı gibi birçok hakkı sağlar.
Pay senetlerinin, TTK m.484 gereği nama veya hamiline yazılı çıkartılacağı belirtilmektedir. Maddenin devamında hamiline yazılı senetlerin nama yazılı senetlere göre daha farklı düzenlemelere tabii tutulduğu görülmektedir. Hamiline yazılı pay senedinin sahibinin kim olduğunun belli olmaması ve payın devrinin de zilyetliğin devri ile mümkün olması gibi durumlar kanun koyucu tarafından gözetilerek, bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamaması ve buna aykırı çıkarılan payların geçersiz olması öngörülmüştür.
Nama yazılı pay senetlerinin anonim şirketler tarafından kural olarak bastırılma zorunluluğu yoktur. Ancak bu kuralın istisnası TTK m.486/3’te düzenlenmiştir. Buna göre, azlık istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, azlığın talebi halinde, sadece azlık için değil bütün nama yazılı pay sahipleri için pay senedinin bastırılacak olmasıdır.
Hamiline yazılı pay senetlerinin ise, bazı şartların varlığı halinde, bastırılması zorunludur. TTK 486’ya göre; yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesinin akabinde üç ay içerisinde pay senetlerini bastırmalı ve pay sahiplerine dağıtmalıdır. Ayrıca yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin karar tescil ve ilan edilmeli, şirketin internet sitesine konulmalıdır. Önemle belirtmek gerekir ki, pay senetleri sahibine dağıtılmadan önce, hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgiler Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilmelidir. Bildirimi yapmayan şirketler hakkında ise yirmi bin Türk lirası idari para cezası uygulanır.
Hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasının yanında devrinin de Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirime tabii olduğunu söylemek gerekir. Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesi suretiyle payı devralan tarafından Merkezi Kayıt Kuruluşuna yapılacak bildirimle hüküm ifade eder. Dolayısıyla zilyetliğin devri tek başına yeterli olmamakta aynı zamanda bildirimin yapılması da gerekmektedir. Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirimde bulunulmaması halinde, hamiline yazılı pay senedine sahip olanlar, paya bağlı haklarını gerekli bildirim yapılıncaya kadar kullanamazlar. Aynı zamanda bildirimde bulunmayanlar hakkında idari para cezası uygulanır.
Hamiline yazılı pay senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna bildirilmesi ve kaydedilmesine ilişkin usul işlemleri Ticaret Bakanlığınca 06.04.2021 tarihinde çıkarılan “Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ” ile belirlenmiştir.
Tebliğ’de özellikle Merkezi Kayıt Kuruluşu’na yapılacak bildirimlerin süreci detaylandırılmıştır. Aynı zamanda Tebliğ’de MKK nezdinde tutulan kayıtlar gizli olduğu da vurgulanmıştır.
Pay senetlerinin bastırılması ve devri sürecindeki bildirim yükümlülüğüne ek olarak ilgili Tebliğ’de senetlerin iptali halinde de bildirim yükümlülüğü öngörülmüştür. Tebliğ’e göre, sermaye azaltımı veya pay senedinin değiştirilmesi nedeniyle senedin iptal edilmesi halinde, şirketi temsile yetkili olanlar tarafından ilgili kararla birlikte yapılacak bildirim üzerine senede ilişkin kayıt Merkezi Kayıt Kuruluşu sisteminden iptal edilmelidir. Şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğinin, bildirim üzerine veya re’sen tespit olunduğu hallerde ise hamiline yazılı pay senedine ilişkin kayıtlar doğrudan Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından iptal edilecektir.
Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde hamiline yazılı senetler bakımından tedavülü ciddi bir şekilde kısıtlayan bu hükümlerin Türk Ticaret Kanunu’na aykırı olduğu kanaatindeyiz. Zira hamile yazılı senetler bakımından ilgili şirketler haricinde bir kayıt tutulmasının kanuna aykırı olduğu ve şirketin genel kurullar öncesi kayıt hariç ara dönemde yaşanacak mülkiyet değişikliklerinin -ilgili senedi çıkartan şirket hariç- kayda alınamayacağı kanaatindeyiz. Aksinin düşünülmesi durumunda nama yazılı senet ve hamiline yazılı senet bakımından en büyük farklılık olan senet sahibinin bilinirliği açısından kanunla getirilmiş olan fark ortadan kalkmış olacaktır. Ancak bu durumun olası bir dava ile ileri sürülebileceği gerçeği dikkate alınarak uygulamanın o aşamaya kadar Tebliğde belirtildiği gibi devam edeceğini dikkatinize sunarız.