Haber Detayı

BDDK’NIN TÜRK LİRASI TİCARİ KREDİLERİNE GETİRDİĞİ KISITLAMALAR

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (“BDDK“), 24 Haziran 2022 tarih ve 10250 sayılı kararıyla (“Karar“) bankalar ve finansal kuruluşlar dışında bağımsız denetime tabi şirketlerin (“Şirketler“) Türk Lirası nakdi ticari kredi kullanabilmelerine yönelik kısıtlamalar getirdi.

Karar ile şirketlerin Türk Lirası nakdi ticari kredi kullanımları, sahip oldukları yabancı para varlık tutarına bağlı olarak çeşitli sınırlamalara bağlandı. Herhangi bir şirketin işbu Karar kapsamına girebilmesi için aşağıda sıralanan 3 şartı kümülatif sağlaması gerekmektedir.
1- Bağımsız denetime tabi bir şirket olması,
2- Şirketin yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığının 15 milyon TL’nin üzerinde olması,
3- Şirketin yabancı para nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamının veya son 1 yıllık net satış hasılatının (büyük olan baz alınacaktır) yüzde 10’unu aşması.

Söz konusu değerlendirme konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan şirketler için konsolide bilançolar üzerinden yapılacaktır.

KREDİ KULLANDIRIM SINIRLAMASINDAN İSTİSNA TUTULACAK HALLER

1- Yabancı para cinsinden kredi kullanması mümkün olmayan ve bankaya kredi başvurusunda bulunduğu tarihten itibaren üç aylık dönem içinde yabancı para net pozisyon açığı bulunan şirketler
Bu şirketler yalnızca başvuru tarihini izleyen 3 aylık dönemdeki pozisyon açığı ile sınırlı olmak kaydıyla, yetkili bağımsız denetim kuruluşları tarafından hazırlanan en güncel finansal tabloları üzerinden yapılacak incelemeye göre ilgili pozisyon açığını tespit ettirmeleri ve bu kuruluşlarca onaylanmış belgelerle bankaya başvurmaları şartıyla Türk Lirası cinsinden nakdi ticari kredi kullanabilecektir.

2- Yabancı para kapsamında değerlendirilemeyecek varlıklar
Yabancı para varlıkları kapsamına şirketlerin;
- Altın da dahil olmak üzere efektif dövizleri,
- Bankalardaki yabancı para mevduatları,
- Yurt dışı yerleşiklerce yabancı para cinsinden ihraç edilmiş menkul kıymetler ve hisse senetleri ile
- Yurt dışı yerleşiklerle yapılan ters repo gibi diğer parasal varlıkları dahil olacak.

Bununla birlikte, Şirketlerin yurt içi yerleşiklerce yabancı para cinsinden ihraç edilmiş menkul kıymetler ve Eurobond gibi borçlanma araçlarından oluşan diğer parasal varlıkları yabancı para varlık kapsamında değerlendirilmeyecek.

3- Yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyonu TL’yi aşmayan şirketlerin durumu
Yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan Şirketler Karar kapsamındaki kredi sınırlamasına dahil olmayacaktır. Ancak bu şirketlerin kredi başvuru tarihi itibariyle aşağıdaki hususları temin etmesi gerekmektedir.

     - Mevcut yabancı para varlıkları ile en güncel finansal tablolarına göre aktif toplamını ve son 1 yıllık net satış hasılatını bağımsız denetim kuruluşuna tespit ettirmeleri,
     - Kullanacakları kredinin vadesi boyunca yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığının 15 milyon TL’yi aşmayacağını; aşsa bile aktif toplamından ya da son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanın %10’unu geçmeyeceğini beyan ve taahhüt etmeleri,
     - Söz konusu beyan ve taahhüdün banka tarafından kontrolünün sağlanmasını teminen şirketlerin her ayın ilk 10 iş günü içinde bir önceki ay sonu bilançosuna göre yabancı para nakdi varlıklarının aktif toplamının ve bir önceki ay sonu itibariyle son 12 aylık net satış hasılatının güncel değerini bankaya iletmeleri halinde

Türk Lirası ticari kredi kullanabilmeleri mümkün olacaktır.

Yabancı para varlığın hesaplanmasında hesaplama tarihine ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru esas alınacaktır.

Değerlendirme
BDDK tarafından yapılan açıklamada, bazı şirketlerin döviz borcu ya da döviz yükümlülüğü olmamasına hatta döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri ve döviz pozisyonu tuttukları görüldüğü ifade edilmiştir. Bu itibarla işbu Karar’ın, finansal istikrarın güçlendirilmesi, kaynakların daha verimli ve üretken alanlarda kullanılarak kredi sisteminin etkin bir biçimde çalışması ve kredilerin amacına uygun kullanılmasını sağlama anlamında olumlu bir etkisinin olması beklenmektedir.