AVRUPA BİRLİĞİNDEN ÖNEMLİ BİR ADIM: SINIRDA KARBON DÜZENLEME MEKANİZMASI
Avrupa Birliği (“AB”), 10 Mayıs 2023 tarihinde karbon salınımının azaltılması ve sürdürülebilirliğin gerçekleştirilmesi yolunda önemli bir karara imza atmıştır. Parlamento’nun 2023/956 sayılı kararı ile getirilen Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (“SKDM”), 1 Ekim 2023 tarihi itibari ile yürürlüğe girmiştir.
Uygulama 31 Aralık 2025 tarihine kadar geçiş döneminde olacak, 1 Ocak 2026 tarihi itibariyle ise AB ülkelerine ithal edilen ürünlere karbon vergilendirmesi dönemi başlayacaktır.
Düzenlemenin amacı; karbon yoğun endüstrilerin AB dışına taşınarak karbon kaçağına neden olmasını engellemek, AB’nin yerli üreticilerine adil bir rekabet ortamı sağlamak ve AB dışındaki üreticileri düşük karbonlu temiz endüstriyel üretim için teşvik etmektir.
2026 yılına dek sürecek olan geçiş döneminde, AB’de yerleşik bulunan ithalatçı şirketlerin ithal edilen ürünlere ilişkin bir rapor sunmasına yönelik yükümlülükler getirilmiştir.
Üçer aylık periyotlarla sunulacak rapor; ithal edilen ürünün miktarı ve türüne, üründe bulunan gömülü emisyonlar ile doğrudan ve dolaylı emisyonlara, ayrıca üçüncü bir ülkede etkin bir şekilde ödenen karbon fiyatına ilişkin detaylı bilgiler içerecektir. Raporlama yükümlülüğüne uyulmaması ya da eksik veya yanlış raporlama yapılması halinde cezai hüküm uygulanması öngörülmektedir.
31 Aralık 2024 tarihinden itibaren SKDM kapsamındaki malları ithal etmek isteyen ithalatçıların “yetkili SKDM beyan sahibi” statüsüne sahip olması gerekmektedir.
Geçiş döneminin sonlandığı 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren doğrudan ya da dolaylı emisyonlar üzerinden karbon vergilendirmesi uygulanacaktır. Buna göre ithalatçıların, her yıl için bir önceki yıl AB’ye ithal edilen malların miktarını ve bu mallarda gömülü olan emisyonu raporlaması gerekmektedir. Raporun akabinde, ithal edilen ürünlerden kaynaklanan toplam sera gazı emisyonuna karşılık gelen sayıda elektronik SKDM sertifikası temin edilerek karbon vergisi ödenmiş olacaktır.
Vergilendirmenin şimdilik; yüksek karbon sızıntısı riski ve emisyon yoğunluğuna sahip olan demir, çelik, çimento, gübre, alüminyum, elektrik ve hidrojen ürünlerinin ithalatında uygulanması öngörülmektedir.
SKDM aslen AB’de yerleşik bulunan ithalatçıları ilgilendiriyor gibi gözükse de, AB dışında yerleşik bulunan ve AB’ye ihracat yapan şirketlerin de yeni düzenlemeye uyum kapsamında yoğun bir çalışma yapması gerekecektir. Zira SKDM’nin uygulanması ile karbon yoğunluğu yüksek ürünlerin Avrupa’ya girişinde ek maliyetler olması olasıdır. Bu nedenle toplam ihracatının %40,6’lık kısmını AB’ye gerçekleştiren Türkiye de bu düzenlemenin yakından ilgilendirdiği ülkeler arasında yer almaktadır.
İhracatçı şirketleri ilgilendiren bir diğer husus, SKDM kapsamındaki ürünün ithalatını gerçekleştiren şirketin, üründeki emisyon miktarlarını raporlama zorunluluğunun bulunmasıdır. Ürüne dair bu bilgiler tedarikçiye, ihracatı gerçekleştiren şirket tarafından sunulacaktır. Bu nedenle Türkiye’de yerleşik şirketlerin, SKDM kapsamında ihraç ettiği ürünlere dair karbon ayak izi ölçümü ile doğrudan ve dolaylı emisyon miktarlarının hesaplandığı bir rapor hazırlaması gerekecektir.
Bu noktada Türkiye’de yerleşik bulunan şirketlerin, ihraç edilen ürünün SKDM kapsamına girip girmediğini sektör bazında değil, ürün özelinde düşünmesi gerekmektedir. Bir sektörde üretim yapılmasa da ürünün SKDM kapsamına girmesi durumunda AB’de yerleşik bulunan ithalatçının bu ürünler için de rapor sunma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu nedenle ihracata konu ürünün Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) kapsamında olup olmadığının belirlenmesi önemli olacaktır. Zira düzenleme ile, SKDM kapsamında olan ürünler bir GTİP numarası ile tarif edilmektedir.
Yapılan düzenleme sonrasında, AB’de yerleşik şirketlerin, maliyetlerini azaltmak amacıyla mal ihraç edecek üreticiyi karbon ayak izine göre seçmesi beklenmektedir. Bu nedenle Avrupa Birliğine ihracatta bulunan ülke üreticilerinin politikalarında ciddi değişiklikler yapması yararlı olacaktır. Etkin bir şekilde karbon vergilerini ödeyen üreticilerin ürünleri ile ticaret yapacak olan ithalatçılar SKDM’den muaf tutulacağından, ihracatı yapan şirket, rakiplerine karşın bir rekabet avantajı sağlayarak pazar kaybını önleyecektir.