MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER VE CAYMA HAKKINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER
Bilindiği üzere 650 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca 2014 yılından bu yana yürürlükte olan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği uzun bir aradan sonra 23 Ağustos 2022 tarihli ve 31932 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”) ile bir kısım değişikliklere uğramıştır.
Bundan önce Ekim 2022 tarihli makalemizde Değişiklik Yönetmeliği ile meydana gelen revizyonları ayrıntısı ile ele almıştık. Bu değişikliklerin 1//1/2024 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenirken 10 Ağustos 2024 tarihinde Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinin geçici 1 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan “1/1/2025” ibareleri “1/1/2026” şeklinde değiştirilmiş, haliyle yürürlük tarihi ertelenmiştir.
Ne var ki bu esnada 24 Mayıs 2025 tarihli ve 32909 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (“İkinci Değişiklik Yönetmeliği”) ile tekrar bir kısım değişiklikler söz konusu olmuştur. Hal böyle olunca 1/1/2026 tarihi itibariye yürürlüğe girecek İkinci Değişiklik Yönetmeliği’nin getirdiği yeni hususları derlemek adına bu makaleyi kaleme aldık.
1- Ön Bilgilendirme Yükümlülüğüne İlişkin Değişiklikler
Yönetmeliğin 5. maddesi ile tüketicinin, mesafeli sözleşmenin kurulmasından ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmesinden önce, satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir. Ancak İkinci Değişiklik Yönetmeliği ile maddenin (g) fıkrasında yer alan, “satıcının iade için öngördüğü taşıyıcıya ilişkin bilgi ile malın bu taşıyıcıyla iadesi halinde teslim masrafını geçmemek üzere iade masrafını tüketicinin karşılayacağına ilişkin bilgiler” ifadesi madde metninden çıkarılmış, cayma hakkının olduğu durumlarda, bu hakkın kullanılma şartları, süresi ve usulüne ilişkin bilgi yeterli kabul edilmiştir.
Yönetmeliğin 5. maddesinin (k) fıkrası tüketicilerin uyuşmazlık konusundaki başvurularını Tüketici Mahkemesine veya Tüketici Hakem Heyetine yapabileceklerini düzenlemekte idi. İkinci Değişiklik Yönetmeliği ile yapılan değişiklik ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 73/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması şartı zorunlu hale getirilmiştir.
2- Cayma Hakkının Kullanılmasına İlişkin Değişiklikler
Yönetmeliğin 12. maddesinin 4. fıkrasında yer alan “13 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı kalmak üzere” ibaresi yürürlükten kaldırılmış ve yönetmeliğin 12. maddesinin 5. fıkrası değiştirilmiştir. 12. maddesinin 5. fıkrasında yapılan değişiklikle, tüketicinin cayma hakkını kullanması durumunda iade masrafı ödeme yükümlülüğü kaldırılmıştır. Artık, 5. maddenin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca satıcının ön bilgilendirmede belirttiği taşıyıcı ile yapılan iadelerde tüketiciden herhangi bir ücret talep edilemeyecektir. Satıcının taşıyıcı bilgisini paylaşmadığı durumlarda ise iade masraflarının tamamı satıcı tarafından karşılanacaktır. Bu çerçevede, yalnızca ayıplı ürünlerde tüketicinin iade masrafından muaf tutulduğu yönündeki sınırlı koruma, Yönetmeliğin 13. maddesinin 3. fıkrasının yürürlükten kaldırılmasıyla birlikte tüketicinin lehine genişletilmiştir.
3- Cayma Hakkının İstisnalarına İlişkin Değişiklik
Yönetmeliğin 15. maddesinde yapılan değişiklik ile hükmün (i) bendi uyarınca cayma hakkının kullanılamayacağı haller arasında sayılan bazı elektronik ürünlere ilişkin istisnanın kaldırılmasıdır. Daha önce cep telefonu, akıllı saat, tablet ve bilgisayar gibi ürünler cayma hakkı dışında tutulurken, yeni düzenleme ile birlikte bu istisna ortadan kaldırılmıştır.
Sonuç
Yapılan bu değişiklikler mesafeli satış sözleşmelerine ilişkin tüketici haklarında önemli bir iyileşme sağlamaktadır. Cayma hakkının kullanımı hem kapsam hem de uygulama açısından kolaylaştırılmış, iade masraflarına ilişkin yükümlülükler tüketicinin üzerinden alınmış ve daha önce cayma hakkı tanınmayan bazı ürünler de bu kapsama dahil edilmiştir. Bu düzenlemeler, çevrim içi alışveriş süreçlerinin daha adil, şeffaf ve tüketici dostu bir zemine oturtulmasına önemli katkılar sunacaktır.