Haber Detayı

YEŞİL DÖNÜŞÜM YOLUNDA YENİ BİR DÖNEM: 7552 SAYILI İKLİM KANUNU

7552 SAYILI İKLİM KANUNU

9 Temmuz 2025 tarihinde 32951 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren 7552 sayılı İklim Kanunu (“Kanun”), Türkiye’nin yeşil dönüşüm ve net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda hazırlanmış ilk kapsamlı çerçeve kanunudur. Kanun; sera gazı emisyonlarının azaltılmasını ve iklim değişikliğine uyum sağlanmasını amaçlamakta olup bu süreçlerin hukuki altyapısını oluşturmaktadır.

Kanun’un kapsamı yalnızca kamu kurum ve kuruluşlarıyla sınırlı olmayıp; gerçek ve tüzel kişilerin de, Kanun doğrultusunda alınacak tedbirlere ve düzenlemelere süresinde uymakla ve bunları uygulamakla yükümlü olduğu açık şekilde düzenlenmiştir.

Bu çerçeve Kanun’da “eşitlik”, “iklim adaleti”, “sürdürülebilirlik”, “katılımcılık” gibi evrensel çevre hukuku ilkelerine atıf yapılmıştır. Aynı zamanda Kanun’da uyum süreci için izlenmesi gereken esaslar yer almaktadır. Bunlardan biri de Kanun’a uyum sürecine, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (“Bakanlık”) ve İklim Değişikliği Başkanlığı’nın (“Başkanlık”) öncülük edeceğinin belirlenmesidir.

İklim Değişikliği ile Mücadele faaliyetleri

Kanun’un ana ekseni iki temel mücadele alanına odaklanır: sera gazı emisyonlarının azaltımı ve iklim değişikliğine uyum. Bu iki hedefi gerçekleştirmekte Bakanlık, Başkanlık, ilgili kurum ve kuruluşların iş birliği ile hazırlanan Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ve Başkanlık tarafından  hazırlanan strateji ve eylem planları büyük rol oynar. Kanun’da sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik olarak kurum ve kuruluşların yükümlülükleri aşağıdaki şekilde belirtilmiştir:

* enerji, su ve ham madde verimliliği,
* kirliliğin kaynağında önlenmesi,
* yenilenebilir enerji kullanımının artırılması,
* ürünlerin, işletmelerin, kurum ve kuruluşların karbon ayak izinin azaltılması,
* alternatif temiz veya düşük karbonlu yakıtların ve ham maddelerin kullanımı,
* elektrifikasyonun yaygınlaştırılması,
* temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının artırılması gibi azaltım önlemlerinin alınması,
* bu önlemlerin adil geçiş gereklilikleri gözetilerek uygulanması ile sıfır atık sisteminin kurulması, uygulanması ve izlenmesi

İkinci olarak, Kanun’da iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine ilişkin yükümlülük de getirilmiştir. Şirketler, iklim değişikliği ile ilişkili mevcut veya olası kayıp ve zararları önlemeye, riskleri en aza indirmeye veya fırsatlardan yararlanmaya yönelik uyum faaliyetleri gerçekleştirmelidir.

Planlama ve Uygulama Araçları

Şirketlerin yatırım ve faaliyet planlarını, yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefi kapsamında iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik Başkanlık tarafından yayımlanan planlar ile uyumlu biçimde şekillendirmesi gerekir. Ulusal eylem planlarının yanı sıra dikkate alınması gereken diğer planlama araçları ise yerel eylem planlamaları, sektörel etki ve risk analizleridir. Şirketler, karar süreçlerine bu planlama araçları doğrultusunda yön vermelidir.

Uygulama araçları bakımından ise şirketler için iklim finansmanı, yeşil ve sürdürülebilir sermaye piyasası araçları gibi çeşitli finansal araçlar teşvik edilmektedir. Bakanlık tarafından atıkların yeniden değerlendirmesine yönelik çalışmalar desteklenecektir. Ayrıca karbon yakalama ve hidrojen teknolojisi gibi temiz teknolojiler desteklenmekte; kapasite geliştirme çalışmaları ile kamuoyu farkındalığı ve iklim değişikliğiyle mücadeleye ilişkin bilincin arttırılması hedeflenmektedir.   

Karbon Fiyatlandırması

Kanun kapsamında, iklim değişikliği ile mücadelede önemli adımlardan biri de karbon fiyatlandırması olarak belirlenmiştir. Karbon fiyatlandırması ile çevresel maliyet ekonomik sisteme entegre edilir. Bu kapsamda, Başkanlık tarafından Emisyon Ticaret Sistemi (“ETS”) kurulacaktır. ETS piyasasını piyasa işletmecisi olarak belirlenen Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi işletecektir. Kanun’da ETS ile ilgili getirilen en önemlileri düzenlemelerden bazıları şunlardır:

* ETS kapsamında esasları yönetmelikle belirlenen doğrudan sera gazı emisyonlarına neden olan faaliyetleri yürüten işletmelerin, bu faaliyetleri gerçekleştirebilmesi için Başkanlık’tan sera gazı emisyon izni alması zorunlu hale getirilmiştir.
* Sera gazı emisyon izni, Başkanlık tarafından meydana gelen değişiklikler neticesinde güncellenir veya gerekli şartlar taşınmıyorsa iptal edilebilir.
* ETS kapsamındaki işletmeler, doğrulanmış yıllık sera gazı emisyon değerine karşılık gelecek şekilde yıllık tahsisat tesliminde bulunur.

Bir diğer maddede gönüllü karbon piyasaları ve denkleştirme uygulamaları düzenlenmiştir. Kanun’un ilgili hükmü uyarınca ETS kapsamında yer almayan işletmeler gönüllü olarak ETS’ye dahil olabilecek. Gönüllü olarak sisteme dahil olmuş işletmeler yükümlülük altına girecek ve kendi emisyonlarını dengelemek için karbon kredisi satın alabilecektir.

Yaptırımlar

Kanun’daki yükümlülüklere aykırılıkları idari yaptırıma bağlayan fiillere ilişkin denetim yetkisi Başkanlığa aittir. Bu doğrultuda, Başkanlık Kanun’un uygulanmasına yönelik olarak gerekli gördüğü bilgi, belge ve veriyi; doğrudan ilgili kurum ve kuruluştan istemeye yetkilidir. Kendilerinden bilgi ve belge talebinde bulunulan kuruluşlar, bunları istenilen sürede ve bedelsiz olarak Başkanlıkla paylaşmakla yükümlüdür.

Kanun’da öngörülen yükümlülüklere aykırılık hallerinde çeşitli tutarlarda idari para cezaları öngörülmüştür. Bu aykırılıklar başlıca şunlardır:

* sera gazı emisyonlarının takibine ilişkin yasaklara veya sınırlamalara aykırılık,
* ozon tabakasını incelten maddelere ilişkin mevzuatla belirlenen usul ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırılık,
* florlu sera gazlarına ilişkin usul ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırılık,
* ETS’ye i̇lişkin ilişkin usul ve esaslara, yasaklara ve sınırlamalara aykırılıklar

Bunlara ek olarak, Kanun ve Kanun uyarınca yayımlanan yönetmeliklere aykırı davrananlara söz konusu aykırı faaliyeti düzeltmek için Bakanlıkça bir defaya mahsus olmak üzere ve bir yılı aşmamak koşuluyla süre verilebilir. Verilen süre sonunda aykırılık düzeltilmez ise faaliyet, aykırılık düzeltilene kadar Bakanlıkça kısmen veya tamamen durdurulur. Son olarak, ilgili kurum ve kuruluşlar, idari yaptırım kararları hakkında idari yargıda Başkanlığa karşı dava açılabilir.

Geçiş Süreci

ETS uygulamasına geçilmeden önce pilot dönem uygulamasının yapılacağı Kanun’da belirtilmiştir. Pilot dönemine ilişkin kapsam, süre ve usuller Karbon Piyasası Kurulunca belirlenecektir. Bu dönemin şirketler açısından en büyük avantajı ise pilot dönem boyunca Kanun kapsamındaki yükümlülüklere uyulmaması hâlinde verilecek idari para cezalarının %80 oranında indirimli uygulanacak olmasıdır.

Bunlara ek olarak, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıl içerisinde ETS kapsamı dahilinde yer alacak işletmelerin, sera gazı emisyon izni alması zorunludur. Bu 3 yıllık süre içinde işletmelerin izni bir defaya mahsus alınmış kabul edilecek ve faaliyetlerine devam etmeleri sağlanacaktır. Gerekli görülmesi halinde, Karbon Piyasası Kurulu kararıyla bu süre, 2 yıla kadar uzatılabilecektir.

Sonuç

İklim Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih olan 9 Temmuz 2025 itibariyle yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren Türkiye’de yeşil büyüme vizyonu ve net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda yeni bir dönem başlamıştır. Kanun’un kapsamında kamu ve özel sektördeki yükümlülerin, belirtilen yükümlülükleri zamanında ve doğru şekilde yerine getirmesi gerekmektedir. Aynı zamanda Kanun ile şirketler açısından rekabet avantajı sağlayabilecekleri teşvikler de sunulmaktadır. Dolayısıyla, şirketlerin İklim Kanunu kapsamındaki düzenlemelere uyum sürecini titizlikle yönetmeleri büyük önem arz etmektedir.